Gülmek, ağlamak bir tarafa; Alinur'un güldürmeyen şakalarını dinledikçe saçınızı başınızı yolmuyorsanız hala sabır taşınız çatlamamış demektir. Bu da iyidir.
Fakat bu mucize iyilik daha ne kadar devam eder kestiremiyorum. Onun için bir kez daha bağıra bağıra tehlikeye işaret etmek istiyorum. Siz, siz olun, 31 Mart'ta oyunuzu Alinur'a vermeyin!
Biliyorsunuz, Alinur, aday açıklamasında kürsüde konuşurken ne kendi boynuna ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın boynuna bir Bursaspor atkısı bile takamamıştı. Nedeni belli; Alinur, kibirli kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçileriyle el ele verip Bursa'yla birlikte Bursaspor'u da üçüncü lige düşürdüğü için Erdoğan'ın boynuna bir Bursaspor atkısı takmaya yüzü olmadı.
Ne var ki; bu konuda yapılan haklı eleştirilere daha fazla dayanamayan Alinur, "Bursaspor'u ayağa kaldırmak boynumuzun borcudur..." demiş. Bu, olsa olsa günün şakası olur değil mi?
Tamam, ben "Güler misin, ağlar mısın?" diye söze başladım, ama bundan sonrakileri okuyunca saçınızı başınızı yolmama garantisi veremem.
Bakın şimdi, bizim şakacı Alinur, "Herkes taşın altına elini koyacak..." çıkışını yaptıktan sonra "Bursaspor’a şuan forma reklamlarını Büyükşehir Belediyesi şirketleri veriyor. Hiç kimse hamasi nutuklarla Bursaspor’la alakalı siyaset yapmayacak. Herkes ne yaptı ortaya koyacak..." diye de atarlanmış.
Breh breeh breeeh...
Alinur, bildiğiniz belediyenin, yani milletin, yani bizim paramızı, üstelik bize sormadan Bursaspor'a verip, bir de sanki kendi cebinden vermiş de başkalarının da elini cebine atmasını istermiş gibi beylik beylik konuşmuş.
Hadi, gel de asabın bozulmasın...
Sen milletin aklıyla alay mı ediyorsun Alinur?
O koltukta kim oturursa otursun, belediyenin parasını Bursaspor'a verir zaten. O işin en kolayı. Sen, kasım kasım kasılarak, "Ben bir sanayiciyim. 800 dönüm yerim var. Oğlum ve ortağım harıl harıl iş yapmaya çalışıyoruz..." demiştin ya hani. işte o 800 dönümü nasıl kazandın diye sormayacağım. Sadece kazandığın paradan Bursaspor'a kaç lira verdin onu söyle hele.
Alinur, hoyratça herkese laf yetiştirmeye çalışıyor, ama söylerken ne işiteceğini hiç hesap etmiyor. Misal, Mustafa Bozbey'e aklı sıra çakayım derken yumruk gibi sözü yedi. Bozbey, "Siz, bize iftira atacağınıza önce BUSKİ'deki vurgunun hesabını verin..." dedi.
Biliyorsunuz, kısa süre önce, BUSKİ'de 400 milyon liraya vardığı söylenen korkunç bir yolsuzluk olayı patlak verdi. Millet, suyu adeta üfleyerek içtiği bir dönemde bu büyük yolsuzlukla ilgili Alinur'dan hala tatmin edici bir cevap bekliyor. Bursalılar, bu yolsuzluğun hesabını 31 Mart'ta sandıkta soracaktır.
SON SÖZ:
Ne yazık ki; Alinur'un kutsal bencilliği sayesinde Bursa da Bursaspor da her sene bir alt lige düşmekten kurtulamıyor. Açık söylüyorum, iki yılda trafiği çözme sözü verdiği halde, günün sonunda sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getiren Alinur'un Bursaspor için de kurtarıcı bir hamleyi olanaklı hale getirecek ne bir fikri, ne bir projesi, ne de böyle bir vizyonu var. Olsaydı, Bursaspor en azından düşmezdi...
----------------
"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."
