Özel’den Mücahit Birinci iddiası!
  • POLİTİKA
  • 14 Ağustos 2025 Perşembe 13:57

Özel, İBB dosyasında tutuklu Murat Kapki'nin, AK Partili Mücahit Birinci’den şikayetçi olduğu belgeyi paylaştı. Özel, “Birinci, Kapki’ye 1,5 sayfalık ifade tutanağı imzalatmak istedi ve 2 milyon dolar teklif etti” dedi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bu salonda saat 17 sandıklar kapandı, bu kabus bitti diyeceğimiz basın açıklamaları da yapacağız. Sandıkları terk etmeyin, ıslak imzalı tutanakları alıp görev yerinizde ayrılmayın diye çok mesaj attık ama 31 Mart tarihimde sandık görevlilerimize birazdan Türkiye'nin dört bir yanından çok güzel haberler alacaksınız, rehavete kapılmayın, sandık başlarından ayrılmayın diye mesaj atmak 31 Mart'ta nasip oldu.

47 yıl bu ülkede birinci parti olmamış bu parti kusuru kendinde aradı, demokrasi dışı hiçbir şeye tenezzül etmedi. En iyi göstergesi 15 Temmuz gecesi demokrasinin tarafında durduk. Bugün bizim 47 yıl gösterdiğimiz dirayeti 47 gün gösteremeyen demokrasiyi işine gelince binilecek 31 Mart'tan sonra inilecek bir tren olarak gören, seçmenini yüzüne geçmişte manşetlerle çarpışıyoruz deyip bu gün manşetlerle rakiplerine iftira atanların, şimdi yarattıkları vesayet odaklarıyla sivil siyasetin önünü tıkamaya çalışanların, iftira ettirenlerin ikili hukuk uygulatanların kendilerine öf denilirse dava açtıranların ama öbür taraftan her türlü iftiraya karşı susanların dönemindeyiz.

Bu gün bir kuruluş yıldönümü, erdemliler hareketi diye yola çıkıp bu gün kumpasçılar hareketine dönen paçalarından pislik akan bu kara düzeni devam ettirmeye çalışanların dönemindeyiz. Bu gün saat 12 bir kesit. Bundan öncesi ve bundan sonra elbette farklı olacak.

19 Mart darbesinin üstünden 148 gün geçti, 19 Mart darbesinin yapacak olanlar geçen sene ekim ayında siyasi bir makam olan bakan yardımcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi çok önemli bir makama atadılar. Önceki başsavcının ben hukukun dışına çıkamam itirazlarından sonra geçmişte her denileni yapan bir seyyar giyotin gibi istenilen kararları şak şak verip, Selahattin Demirtaş'ı da içeri atan Canan Kaftancıoğlu'na da yasak getiren bütün sıkıntılı kararı vermiş olan kişi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi kritik bir makama gitti. O günden sonra bu süreç başladı. İmamoğlu'nun 20 yıl önceki daire sattıklarını aramaya başladılar. Onun peşine düşüp İmamoğlu'nun açıktan aldığı parayı koyduğu bankayı falan bulup ona başka anlamlar yüklemeye kadar küçülmüş birileri belediye başkanlarımızı ailelerine, çevrelerinin tamamına fevkalade utanç verici bir süreci o günlerde başlattılar.

148 gün önce darbenin bildirisini yayınladılar, bildirinin ana manşeti şuydu; İmamoğlu 560 milyar lira yolsuzluk yaptı, bu paralar ele geçirildi ve mahkeme önüne çıkacak. O günden sonra dev kasalar dedikleri, vinçlerle kasaları yerleştirmişler dedikleri. Ne vinç var, ne kasa var, ne para var. 560 milyar dedikleri paranın 6 yıldır yönettiğimiz İBB'nin 6 yıllık bütçesinden 70 milyar fazla olduğu ortaya çıktı.

Boş dosyayı doldurmak için ilk önce gizli tanık, ağaç isimleri verdiler. O gizli tanıklar bir şeyler söyledi ama AİHM ve AYM kararları diyor ki gizli tanığın dediklerini somut delille destekleyeceksin. Bunları oraya yollayanlar gidin bakın elinizden koymuş gibi bulacaksınız, kişi kendinden bilir işi. Bu işleri yapan müteahhitlerden bunları bunu bunu istemiştir diye gittiler ladine, çınara, meşeye iftirayı attırdılar bir tane somut delil bulamadılar. Bulsa yetecek ladinin dediği.

Sonra iş geldi yeni bir mekanizmaya; herkese bir avukat zorunluluğu. Yasal değil yasak ama öyle. Herkese bir değerinden şu kanıt çıktı, sen de bunu söylersen kurtulursun. İftira at kurtul mekanizması. Yüzlerce itiraf beyanı var; gördüm bile yok, sanıyorum, galiba. İtiraf için çağırdıkları kişiyi çağırdıkları andan eşini de çağırdılar. Eşin göz altında akşam birlikte olursunuz inşallah dediler, ya Silivri'de ya kendi evinizde. Bu itirafları yapanlar esas nasıl itiraf atmaya zorlandıklarını anlatacakları ki dünyanın en büyük organize kötülük hareketi çökecek bunun filmleri olacak.

Bir sürü savcı mütevazi lojmanlarda oturuyor. Öyle lojmanlar var depreme dayanıklılığında şüphe var. Ama bir tane savcı 80 yıllık maaşıyla alabileceği yatı alıcı gözle gezebiliyor. Boğazda kendisine lojman tahsis edilmiş, sadece 56 milyon TL tadilatına verilebiliyor. 56 tane emekli öğretmenin 30 yıllık emeği karşılığı aldığı ikramiye.

Birazcık kafaları bozulunca bir tane beyaz toros koyup karşına geçip fotoğraf çekip bizi tehdit edebilen, Erdoğan "bu ülke beyaz toroslardan çok çekti "dediği gün beyaz toros çekebilen bir pervasızlıkla karşı karşıyayız. 90'ların JİTEM'cileri böyle küstahtı şimdi Erdoğan'ın Çağlayan'daki ak toroscuları bu noktaya gelmiş durumda. Öyle bir noktaya geldik ki bu çeteyle ilgili elimizdeki bütün belgeleri derledik 15 gün önce HSK'ya başvurduk. Ben bunları meclis başkanımıza biraz anlattım. Bunlar varsa ört ki ölem dedi.

Bu AK Toroslar çetesinin intibak içinde olduğu bir arkadaş, İBB soruşturmasındaki tutuklu Murat Kapki'ye gider. Kapki, İBB AKP'deyken de çok iş yapmış biri.

Kuruluşunu kutladığımız AK Parti'nin MKYK üyeliği dahil, çok sayıda görev yapmış Mücahit Birinci denilen arkadaş gider, Murat Kapki ile konuşur. 31 Temmuz 2025 günü, Kapki'nin önüne 1,5 sayfalık bir ifade tutanağını koymuş. "Bunu imzalayacaksın, milyon dolarlık para vereceksin. Buradan çıkıp gideceksin" demiş.

Bakan Tunç'a sesleniyorum; tarihi bir noktadasın. HSK'yı olağanüstü toplantıya çağıracaksın. Gerçekten doğru, hepimizin rızasını alabilecek soruşturmayı yapacak birilerini görevlendirip soruşturmayla herkese güvenceyi vereceksin. Bu çete çökecek, o bulunamayan ama aslında başka yerlerden temin edilen yerler bulunacak. Ondan sonra bu dosya yeni baştan tıkır tıkır görülecek.

ÇERÇİOĞLU AÇIKLAMASI

Bugün bana AK Partili bir siyasetçi Aydın'dan telefon açtı ve dedi ki; Özlem Çerçioğlu hakkında bana partim araştır bu konuyu demişti, ne partimin yaptığı içime siniyor ne Özlem Hanım'ın yaptığı dedi. Bizim bildiğimiz bir şey Özlem Çerçioğlu, bir çok örneğin; Oya Tekin'in bir yıldır ya da 11 yıl önce kendinden önce ki AK Parti belediyeden kaldığı için Zeydan Karalar'ın tutuklu olduğu Aziz İhsan Aktaş ile yıllarca çalışmış. Aktaş ile çalışmak suç değildir suç varsa ortaya çıkmalıdır. Isparta Belediyesi'ne Aziz İhsan Aktaş makam arabası almış plakasını AK Parti'nin 'AK'ı koymuş ilan edilmiş duruyor, bir ay seçimde otobüs gezdi diye belediye başkanı içeride yatıyor.

Aziz İhsan Aktaş ile çalışmak CHP'li belediyeyse suç ve tutuklanma sebebi yüzde 13 ile biz çalışmışız, yüzde 87 ile AK Parti'de yok. Bizim içimizde yıllardır görevli olduğu için en çok Aziz İhsan Aktaş ile çalışan belediye Özlem Çerçioğlu. O da bu durumdan duyduğu endişe hep dile getirirmiş. Ben de dedim ki kendinden eminse niye korkuyor, o da dedi ki Zeydan'ı nasıl aldılar. Sonra duyduk ki 15 gün önce AK Parti kendisine bir kanalla bak en çok sen çalışmışsın, Zeydan'da tek dosya içeride, sende bu kadar çok yakında sen de girersin. Ya hapse atıl ya da gel AK Parti'ye katıl demişler. Ben Özlem Hanım'a ya bu hırsızlık yaptı nasıl diyeyim. Ama ona "Bak aynı durumda olanları tepeledik, tepene binmek üzere beklemedeyiz kararı ver dediler", o da arkadaşların gösterdiği cesareti göstermek yerine Aydın'ın verdiği o helal oyları çalarak hem de AK Parti olmasın diye kendisine verilmiş oyları alıp AK Parti'ye götürerek Tayyip Erdoğan'ın Aydın'ı hırsızlamasına müsaade etti, tarihe böyle geçti.

HABERE YORUM EKLE