Erdoğan'dan 'Leman' tepkisi!
  • POLİTİKA
  • 01 Temmuz 2025 Salı 21:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda Leman dergisinde yer alan karikatüre, “Bu milletin değerlerinden yoksun edepsizlerin yaptığı alçakça bir provokasyondur” diyerek tepki gösterdi.

Derginin toplatıldığını, yasal sürecin başlatıldığını belirten Erdoğan, “Takipçisi olacağız” dedi. Gençlere de çağrıda bulunan Erdoğan, “Öfkeye teslim olmayın, Peygamberimizin izinden yürümek, onun aziz hatırasına sahip çıkmak şerefimizdir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda teşkilatın birlik ve istişare kültürünü öne çıkardı, muhalefeti iç kavga ve kutuplaşma üzerinden eleştirdi. CHP’deki kurultay tartışmalarına ve yolsuzluk iddialarına ilişkin, “Bu kavganın hiçbir yerinde biz yokuz” dedi. Erdoğan, yargıya baskı yapılmasına tepki göstererek, hukuka saygının herkes için zorunlu olduğunu vurguladı.

Konuşmasının sonunda Leman dergisinde yer alan karikatüre sert tepki gösteren Erdoğan, “Bu milletin değerlerinden yoksun edep ve adap bilmez ahlaksızların Resulullah’a yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Bu bir nefret suçu, açık bir kışkırtmadır” ifadelerini kullandı. Derginin toplatıldığını ve hukuki sürecin başladığını belirten Erdoğan, “Biz bu işin takipçisi olacağız” dedi. Gençlere de sağduyu çağrısı yaptı: “Öfkenin aklı perdelemesine izin vermeyin.”

Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:

Sizlerin vasıtasıyla 81 vilayetimizin tamamında davamıza hizmet eden tüm teşkilat mensuplarımıza selamlarımı gönderiyorum. Toplantımızın tüm teşkilatımız, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. AK Parti olarak istişare geleneğimizi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Grup toplantılarımızda, merkez yürütme kurulu ve merkez karar yönetim kurulu toplantılarımızda milletvekillerimizde bir araya geldiğimiz özel toplantılarla meselelerimizi değerlendiriyoruz.

Milletvekillerimiz ve kabine üyelerimiz ve genel merkez yönetimini bir araya getirdiğimiz toplantımızın sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdik Şehirlerimizin sorunlarına, sıkıntılarına dair hususları ilk elden dinleme imkanı bulduk. Bütün bunlara ilaveten toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli şekilde işletiyoruz. Bir AK Parti geleneği olarak yıllardır Türk siyasetinde dikkatle takip edilen Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme toplantımızın üçüncüsünü 11-13 Temmuz tarihleri sırasında gerçekleştireceğiz.

'MİLLETİMİZE HİZMETKARLIK YAPMAK İÇİN AK PARTİ'DEYİZ'

Genel merkezinden, mahalle ve köy temsilciliğine kadar her seviyede teşkilatımızla uyum ve koordinasyon içinde her zamandan daha kararlı yolumuzda ilerliyoruz. AK Partili kadrolar olarak biz kavga edenlerden değil, istişare kültürünü ve kardeşlik hukukunu yüceltenlerdeniz. Birbirinin ayağını kaydıran, birbirine kumpas ve tuzak kuran değil, aynı ideale gönül veren bir hareketiz. Bakın bizi çıkarlarımız bir araya getirmedi. Koltuk, makam, unvan için bu görevlere aday olmadık. Sadece halka hizmet ederek Hakk'ın rızasını kazanmak için buradayız. Milletimize hizmetkarlık yapmak için AK Parti'deyiz. 86 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini güçlendirmenin gayretindeyiz. 14 Ağustos 2001'den bu yana ortak hedefler, ortak meseleler için mücadele ediyoruz. Milletimize sevdamızı büyüterek, bıkmadan usanmadan 'Önce Türkiye' şiarıyla yola devam edeceğiz. Bu kadroya durmak, duraksamak, rehavete kapılmak yakışmaz. Milletimizle aramıza mesafe koymak, duvar örmek asla yakışmaz.

Önümüzdeki ay 24. yaşımızı kutlayacağız. Yaklaşık 24 yıldır bu partiye millete tepeden bakmayı yaklaştırmadık, bundan sonra da yaklaştırmayacağız. Türkiye'ye hizmet aşkımızı yitirmedik. Bize oy versin veya vermesin 86 milyonun tamamı kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır. Biz millet için varız, millet neredeyse biz orada olacağız. AK Parti milletin partisidir, bu teşkilat bu milletin teşkilatıdır. Biz elitlerin seçkinlerin değil her zaman fakir fukaranın, kimsesizlerin yoldaşı olduk. Yaz aylarını teşkilat olarak fırsata çevireceğiz. Artık bu yaz mevsimi bizim için mevsimlerden bir mevsim olmayacak.

"BU KAVGANIN HİÇBİR YERİNDE BİZ YOKUZ"

Muhalefetin ahvali sizler de takip ediyorsunuz. Ana muhalefet partisindeki gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Parti için kavgadan başlarını bile kaldıramıyorlar. Daha 2 sene öncesine kadar cumhurbaşkanı adaylarına bugün en büyük hakaretleri etmekte beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği. CHP'de süregiden iç savaş tabi ki CHP'nin iç meselesidir. Bizi ısrarla çekmek istedikleri kurultay tartışmaları da yine CHP'nin iç sorunudur. Yargıya taşınan davanın tüm tarafları CHP'lilerden oluşuyor. Şikayet eden de mağdur oldum diyenler de bunlar. Yüz kızartıcı iddiaları dillendirenlerin hepsi CHP'liler. Bu kavganın hiçbir yerinde biz yokuz. Aynı durum diğer soruşturma ve kavuşturmalar için geçerlidir. Konuyla ilgili suçlayacak birilerini arıyorlarsa gitsinler eski ve yeni yol arkadaşlarına baksınlar, dava dosyasında kimlerin isimlerinin yazılı olduğuna baksınlar.

CHP'liler de mahkemede kozlarını paylaşır. Türk yargısı da en isabetli kararı verir. Yargı mensuplarına parmak sallamak, yargı kararını tanımayız demek, mahkemeler üzerinde baskı kurmak kimsenin haddi değildir. Ne yaparsak yapalım hukuka riayet etmek mecburiyetindeyiz. Biz de milletimiz gibi hukuki sürecin tamamlanmasını temenni ediyoruz. CHP Genel Başkanı'nın bizi ve partimizi itham etmesi kendi iç kavgalarının bizim üzerimizden verme kurnazlıkları yakışıksız olduğu kadar çirkindir. Biz siyasete dün girmedik yarım asırdır siyaset sahnesindeyiz. Özgür Efendi'nin siyasetle ilişkisi bizim unuttuğumuz dönemlerden daha gerilerde kaldı.

Şiir okuduğumuz için ceza aldığımız davada da partimize açılan kapatma dava da duruşumuz, tavrımız, ne söylediğimiz bellidir. Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir bize bakıp öğrensinler. Savunmamızı yaptık. Yargının verdiği karara teslim olduk. Aynı olgunluğu, aynı özgüveni, aynı hukuka saygıyı maalesef CHP'de ve CHP yönetiminde göremiyoruz. Bunun takdirini milletimizin çok iyi yaptığına ve yapacağına inanıyorum.

"CHP'NİN PUSULASI BOZULMUŞ, SİYASİ KIBLESİ ŞAŞMIŞTIR"

CHP'nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaşmıştır. Bu acı gerçeğe rağmen temennimiz, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin sahte gündemlerden kurtulup milletin asli gündemine dönmesidir. Bölgemiz yangın yerine dönmüşken, dünyada tarihi kırılmalar ve krizler yaşanırken, Türkiye yarım asırlık bir sorununu çözmeye çabalarken, hasılı ortada bu kadar yakıcı ve hayati meseleler varken, ana muhalefetin üç-beş belediye soyguncusunun oyuncağı haline gelmesi, bununla da kalmayıp gerginlikten, kutuplaşmadan, istismardan beslenmeyi siyasetinin merkezine yerleştirmesi, hem kendileri hem de ülkemiz için kayıptır.

Siyasi rekabeti husumete dönüştürmek, kendileri dışındaki herkesi düşmanlaştırmak, her eleştiriyi zorbalıkla bastırmaya çalışmak, Türkiye'ye ve demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türkiye'nin ihtiyacı olan, yapıcı ve sorumlu bir siyaset dilidir. Muhalefetin istikamet sorununu bir an önce çözmesini ümit ediyoruz. Şunun bilinmesini isterim: Böyle bir dönemde küçük sorunların, küçük hesapların peşinde koşanlar, tarihe hesap veremezler.

Biz, kartların yeniden karıldığı küresel siyaset ve ekopolitikte Türkiye'yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz. Terör sorununu tamamen çözmüş, iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de mümkün olan en geniş katılımla vermek istiyoruz.

Değerli kardeşlerim, sözlerimi bitirmeden önce bir konuyu önemle vurgulamak istiyorum. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” Ayet-i Kerime’de emredildiği üzere Cenab-ı Allah’ın affı ve merhametiyle müşerref olmanın yolu, Peygamber Efendimize ram olmaktan, onun muazzez ve mübarek ayak izinden gitmekten geçiyor. Peygamberimizi her şeyden, herkesten çok sevmeyi, ona hürmet etmeyi, son nefesimize kadar onun kutlu yolundan yürümeyi, inancımızın ve imanımızın bir gereği olarak görüyoruz.

Türk milleti, İslam’la müşerref olduğu günden beri peygamber sevgisiyle temayüz etmiş, en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir. Biz millet olarak adı güzel, kendi güzel olan Habib-i Kibriya Efendimizin meftunuyuz, mecnunuyuz, muhibbanıyız. Kahraman ordumuzun peygamber ocağı olarak isimlendirilmesinin sebebi de işte bu sevgidir, hürmettir, sarsılmaz muhabbettir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere ümmet olmayı bizlere nasip ettiği için Rabbimize sonsuz hamdüsenalar ediyoruz.

“MİZAH KİSVESİYLE YAPILAN AÇIK BİR KIŞKIRTMADIR"

Bu milletin değerlerinden yoksun kimi edep ve adap bilmez ahlaksızların Abdul Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır. Alçakça, alçakça bir provokasyondur. Nitekim bu nefret suçuyla ilgili emniyetimiz ve yargımız hemen harekete geçmiş, bahse konu dergi toplatılmış, gerekli süreçler başlatılmıştır. Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler, bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Biz bunun takipçisi olacağız.

Özellikle gençlerimizin gönüllerini ferah tutmasını istiyorum. Biz bu makamlarda olduğumuz sürece, bu ülkede ne adına olursa olsun kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine göz yummayız. Haklıyken haksız konuma düşecek adımlardan herkes uzak durmalıdır. Öfkenin aklı perdelemesine hiçbir genç kardeşim izin vermemelidir. Yolumuzu aydınlatan, kalplerimizi aşkla, merhametle, şefkatle dolduran sevgili Peygamberimizin aziz hatırasına da, emanetine de sahip çıkmak bizim asli görevimizdir ve biz bunu şeref sayıyoruz.

HABERE YORUM EKLE