
Trump ile Putin’in Alaska’daki zirvesi, sıcak görüntülere sahne oldu ama somut sonuç üretmedi. İki lider “ilerleme kaydettik” dese de Ukrayna’da beklenen ateşkes çıkmadı.
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, aylar süren gerilimin ardından Alaska’daki bir Amerikan askeri üssünde yüz yüze geldi.
Tüm dünyanın gözü bu tarihi zirvedeydi; zira Trump aylar öncesinden Ukrayna savaşını "24 saatte bitireceğim" vaadiyle göreve dönmüş, Putin ise Batı’dan izole edildiği üç yılın ardından ilk kez Amerikan topraklarına ayak basmıştı. Ancak görüşmeden somut bir uzlaşma çıkmadı. Ne Ukrayna’da beklenen acil bir ateşkes ilan edildi, ne de savaşın geleceğine dair net bir yol haritası belirlendi. Liderler sadece belirsiz ifadelerle “bazı konularda ilerleme sağlandığını” söyledi, ancak detay vermedi. Görüşme sonrası planlanan basın toplantısı da iptal edildi.
TRUMP: “HENÜZ ANLAŞAMADIK, AMA İLERLEME VAR”
Görüşmelerin ardından basın mensuplarına konuşan Başkan Trump, “Henüz anlaşmaya varamadık ama kayda değer bir yol kat ettik. Bir anlaşma ancak gerçekten bir anlaşmaya vardığınızda olur” ifadelerini kullandı. Cephenin her geçen gün daha da kanlı hale geldiği Ukrayna savaşında en azından geçici bir ateşkes ilan edilmesi bekleniyordu. Ancak bu beklentiler gerçekleşmedi.
Zirve öncesinde Trump, Putin’in savaşı durdurmaya istekli olduğunu söylemişti. Ancak görüşmeler sonrasında bu iddiasını yinelemekle birlikte sorumluluğu Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’e yükledi: “Putin sorunu çözmek istiyor. Şimdi iş Zelenskiy’ye kaldı.”
PUTİN: “TRUMP OLSAYDI SAVAŞ ÇIKMAZDI”
Putin ise Trump’la kurduğu kişisel ilişkiyi överek, “Trump’la çok iyi ve güvene dayalı bir temasımız var” dedi. Daha da ileri giderek, “Eğer Trump başkan olsaydı bu savaş çıkmazdı. Bunu doğruluyorum” ifadelerini kullandı. Bu sözler, savaşın sorumluluğunu Batı’ya yükleyen Kremlin söyleminin bir uzantısı olarak değerlendirildi.
DİPLOMATİK İZOLASYON SONA MI ERDİ?
Putin’in yıllar sonra ilk kez Batı’da bir zirveye davet edilmesi ve Trump tarafından kırmızı halıyla karşılanması, uluslararası arenada dikkat çeken bir diplomatik mesaj olarak yorumlandı. Putin’in ABD’ye gelişinde hava sahasında B-2 hayalet bombardıman uçağının uçurulması ise Washington’dan Moskova’ya verilen sembolik ama net bir güç mesajıydı.
Zirvede liderler yan yana kürsülerden birbirlerini överken, Putin Trump’ı Moskova’ya davet etti. Trump ise bu davete “ilginç bir teklif” diyerek kapıyı aralık bıraktı: “Bunun için biraz tepki alırım ama olabilir.”
ZELENSKİY DIŞLANDI, BELARUS DEVREYE GİRDİ
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Alaska’daki toplantıya davet edilmedi. Bu durum, savaşın kaderine ilişkin kararların Ukrayna’nın katılımı olmadan verilmeye çalışıldığı yönündeki eleştirileri beraberinde getirdi. Zelenskiy, görüşme günü yayınladığı videoda, Rusya’nın hâlâ sivilleri hedef aldığını hatırlattı ve “Her şey ABD’nin duruşuna bağlı” dedi.
Öte yandan Trump, zirveye giderken Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile de görüştü ve bu görüşmeyi sosyal medya hesabından “saygıdeğer başkanla harika bir sohbet” olarak duyurdu. Lukaşenko’nun Trump’ı Belarus’a davet ettiği ve bu davetin kabul edildiği de açıklandı.
GÖSTERİ BÜYÜK AMA SONUÇ YOK
Trump-Putin zirvesi, görüntü itibarıyla iki liderin dostane ilişkilerini ve güç gösterilerini ön plana çıkarırken, içerik bakımından beklentilerin gerisinde kaldı. Ortak basın toplantısı yapılmaması, açıklamaların kısa ve muğlak olması zirvenin başarısızlıkla sonuçlandığı izlenimini güçlendirdi.
Trump, seçmenlerine seçim kampanyasında “24 saat içinde Ukrayna savaşını bitireceğim” sözü vermişti. Ancak Alaska’daki zirve, bu sözün pratikte ne kadar zor olduğunu bir kez daha gösterdi. Putin’in barışa yanaşmadığı, Trump’ın ise baskı uygulamak yerine dostane mesajlar vermeyi tercih ettiği bir buluşma olarak tarihe geçti.
HABERE YORUM EKLE