
6.1'lik depremin vurduğu Sındırgı'da bir ayda 9 bine yakın artçı sarsıntı yaşandı. Bölgeyi inceleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Balıkesirlilere, "En büyüğünü yaşadınız, daha büyüğü olmaz. Deprem aslında bir nimettir" şeklinde seslendi.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos'ta meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 6.1 büyüklüğündeki depremin üzerinden tam bir ay geçti.
Bölge halkının korku ve endişe içinde yaşadığı bu bir aylık süreçte, en büyükleri 5.0 ve 4.9 olan yaklaşık 9 bin artçı sarsıntı kaydedildi. İlçede incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gelen Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Sındırgılıların yüreğine su serpen bir açıklama yaparak, ilçenin yaşayabileceği en büyük depremi yaşadığını ve daha büyük bir deprem beklemediğini belirtti. Prof. Dr. Ercan, depremin aynı zamanda bölge için bir "nimet" olduğunu da ifade etti.
BİR AYDA 9 BİNE YAKIN SARSINTI
10 Ağustos'ta yaşanan ve 1 kişinin ölümüne, 29 kişinin de yaralanmasına yol açan 6.1'lik Sındırgı depremi, bölgede derin izler bıraktı. Depremin ardından geçen 30 gün boyunca ilçe beşik gibi sallanmaya devam etti. Kaydedilen verilere göre, bu süreçte büyüklükleri 5.0, 4.9 ve 4.5'e ulaşan büyük sarsıntıların da aralarında bulunduğu 9 bine yakın artçı deprem meydana geldi. Sürekli devam eden sarsıntılar, bölge halkı arasında "Daha büyük bir deprem olacak mı?" endişesini canlı tutuyordu.
PROF. DR. ERCAN: SINDIRGI EN BÜYÜK DEPREMİ YAŞADI
Depremin birinci ayında Sındırgı'ya gelerek yerinde incelemeler yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan büyük depremin ardından 5.0 veya 5.1 büyüklüğünde bir en büyük artçı depremin beklenmesi gerektiğini ve bunun da gerçekleştiğini belirtti. Prof. Dr. Ercan, Sındırgılıların en çok merak ettiği soruya da yanıt verdi. Ercan, "Sındırgılıların merak ettiği; ’bundan daha büyük bir deprem olabilir mi?’ Bilimsel olarak bunu söyleme olasılığı yok. 55 yıllık deneyimime göre Sındırgı’da beklenen en büyük deprem 6.1 idi. Bu da zaten oldu. Bundan daha büyük bir deprem beklentisi içinde değilim" diyerek halkı teskin etti.
"DEPREM ASLINDA BİR NİMETTİR"
Prof. Dr. Ercan, konuşmasında depremin yıkıcı etkilerinin yanı sıra yer altı zenginliklerini ortaya çıkaran bir doğa olayı olduğuna da dikkat çekti. Depremlerin jeotermal kaynaklarla olan ilişkisini açıklayan Ercan, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
"Bir yerde sıcak su çıkışı varsa, o bölgede ya yanardağ vardır ya da depremler vardır. Deprem aslında bir nimettir. Deprem olmasa, sıcak su olmaz, travertenler olmaz, ılıcalar olmaz, su içemezsiniz. Turizm, sıcak su noktaları ile Sındırgı’nın açılımlarından birisi olabilir."
YAPI GÜVENLİĞİ VE TOKİ VURGUSU
Bölgedeki yapılaşma ve zemin durumu hakkında da gözlemlerini paylaşan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Sındırgı'da hangi mahallede kaç kata izin verilmesi gerektiği kararının belediyeler tarafından, zemin etütleri sonucunda verilmesi gerektiğini belirtti.
Ercan, "Sındırgı yolunda doğuda TOKİ evleri yapıldığını gördüm. Bunlar oldukça sağlam yere yapılıyor ve güvenceli yapılardır" diyerek TOKİ projelerinin zemin seçimi ve yapı güvenliği açısından olumlu bir örnek teşkil ettiğini sözlerine ekledi.
HABERE YORUM EKLE